Üsküdar’da Gezilecek Yerler ve Tarihi Mekanlar
Üsküdar, Avrupa ve Asya arasındaki bağlantı, tarihin içinden geçmiş, birçok tarihi mimarinin ev sahibi ve tarih kokan bir İstanbul semtidir. Üsküdar, Kız Kulesi, Beylerbeyi Sarayı ve Selimiye Kışlası gibi tarihi yapıların yanı sıra İstanbul Boğazı’nın eşsiz güzelliğinin hemen yanı başında bulunur.
Kız Kulesi
Üsküdar’ın sembolü haline gelen, efsanelere konu olmuş Kız Kulesi Salacak sahilinden izlenebilen, küçük adacık şeklinde bir yapıdır. Üsküdar semtindeki Bizans’tan kalan tek eser Kız Kulesidir. MÖ 24 yıllarında yapıldığı tahmin edilen Kız Kulesi Bizans döneminde gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır.
Osmanlı döneminde ise birçok işleve sahip olan yapının asıl görevi gemilere yol gösteren bir fener olmasıdır. 2000 yılında restore edilmiş olan yapı, Antik Çağda Leandros’un Kulesi olarak bilinse de Osmanlı döneminde Kız kulesi olarak anılmış ve bu isim günümüze kadar gelmiştir.
Beylerbeyi Sarayı
1863’te yapımına başlanan Beylerbeyi sarayı 2. Mahmut tarafından inşa ettirilmiştir. Bizans döneminde ‘İstavroz Bahçesi‘ olarak bilinen bölgede yükselen saray bir yangında çok ciddi hasar almıştır. Sultan Abdülaziz bu hasardan sonra binayı yıktırıp yeniden inşa ettirmiştir. Beylerbeyi sarayının Harem bölümleri bulunan ana yapısı bugün hala ziyaretçilere açıktır.
Sarı köşk, Ahır Köşk, Mermer Köşk gibi ek yapılarıyla görenleri hayran bırakır. Fransız İmparatoru 3. Napolyon’un eşini ve Alman İmparatoru 2. Wilhelm gibi önemli siyasi isimleri ağırlamıştır. İstanbul’un en görkemli saraylarından biri olan Beylerbeyi sarayı ismini verdiği Üsküdar’ın Beylerbeyi semtinde bulunmaktadır.
Selimiye Kışlası
3.Selim tarafından, Nizam-ı Cedid askerleri için yaptırılan Selimiye Kışlası Tarihe dair birçok anısı bulunur. Bir dönem Yeniçerilerin isyan etmesinden dolayı yıkılan Selimiye Kışlası Sultan Abdülmecid döneminde tekrar yenilenmiştir. Ortasında büyük bir avlu bulunan kışlanın yapısı dikdörtgen şeklindedir. Mimar Krikor Balyan tarafından yapılan kışla, 1854 yılında Kırım savaşında yara alan askerlerin tedavisinde kullanılmıştır.
Birinci Dünya Savaşında Orduya verilen Selimiye Kışlası Cumhuriyetten sonra tütün deposu, 1960’lı yılların başında, askeri ortaokul olarak kullanılmıştır. Daha sonra Birinci Ordu Karargahı olarak hizmet veren bina, 12 eylül Darbesiyle askeri tutuk evi ve askeri mahkeme olarak kullanılır. Günümüzde Kışlanın bir bölümü müze olarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.
Mihrimah Sultan Camii
Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem Sultan‘ın kızı olan Mihrimah Sultan adına yapılan Camii’nin Mimarı Mimar Sinan’dır. 16. Yüzyılda yapılan camii dini mekan Mihrimah Sultan için yapılan iki eserden biridir. Camiinin etrafında türbe, hamam ve medrese bulunur. Tek kubbeli camiinin kubbe ve kemer içlerinde pencere açıklığı fazla sayıda bulunur.
Camii görünüşü ve mimarisi ile görenleri kendine hayran bırakmaktadır. Caminin konumu oldukça yüksektir. Camii temelinin sağlam olması için Mimar Sinan’ın Camiinin alt yapısına yüzlerce kuyu açtırdığı bilgisi mevcuttur.
Çinili Camii
Üsküdar’ın Murat Reis Mahallesinde bulunan Çinili Camii 1. Ahmet’in eşi Mahpeyker Kösem Sultan tarafından, 1638 yılında yaptırılmıştır. Geçen zaman içinde zarar gören Camii 1938 ve 1965 yıllarında tadilat yapılarak onarılmıştır. Camiinin yanında birde sebil, çeşme, hamam ve medrese yapılmıştır.
Sekiz sütunu bulunan avlusuyla, kubbesinin altındaki mermer şadırvanı ile Osmanlı mimarisinin eşsiz örneklerinden biridir. Şair Fevzi’nin on iki mısralık tarih manzumesi ise, iki avlu kapısı bulunan camiinin, kuzey kapısının üstünde bulunur. İç kısımları ‘hait‘ ve ‘rumi‘ tezhip sanatlarıyla bezenmiş camii asırlara meydan okurcasına ayaktadır.
Aziz Mahmud Hüdayi Camii ve Külliyesi
Osmanlı döneminden kalma tarihi camii Kanuni Sultan Süleyman’ın Torunu Asiye Hümaşah Sultan tarafından 1589 yılında yaptırılmıştır. İsmi camiye verilen Aziz Mahmud Hüdayi Asiye Hümaşah Sultan’ın 3. eşidir.
Zamanla hasar gören camiinin minaresi 1910’da yıldırım düşmesi sonucunda yıkılmış. 1912 ve 1975 yıllarında onarılmış ve bugünkü halini almıştır. Külliyenin içerisinde bulunan alanda ise günümüzde ihtiyaç sahipleri ve öğrencilere yemek dağıtımı yapılır.
Fethipaşa Korusu
Üsküdar Paşalimanı semtinde bulunan Fethipaşa Korusu ismini 1800’lü yılların başında elçilik, valilik ve nazırlık yapan Fethi Paşa’dan alır. Paşa’nın varisleri arasında çıkan anlaşmazlıktan sonra koru bakımsızlıktan zarar gördü.
1958 yılında Paşanın varisleri koruyu İstanbul Büyükşehir Belediyesine devretti. İstimlak edilen Koru 2003 yılında sosyal tesis olarak hizmet vermeye başladı. Korunun içinde Cemil Meriç’in bir dönem yaşadığı tarihi binada yer almaktadır. Ayrıca ziyaretçilere açık olan koruda çocuk oyun ve spor alanı ayrıca süs havuzu bulunuyor.
Kaynaklar:
sahildeki güzel kafeleride eklemek lazım, sabah kahvaltısında çok güzel oluyor açıkcası.
Ferit Paşa Korusu kesinlikle gidilmesi gereken bir yer, Belediyenin sosyal tesisi olduğundan dolayı fiyatları da gayet uygun